Berlin Tarih ve Kültür Mirası

Tarih ve kültür açısından Berlin‘i değerlendirmek gerekirse, Avrupa seyahat destinasyonları üzerine düşünürken ilk akla gelen yerlerden olmayabilir, ancak bu Alman şehri kıtanın en kozmopolit ve dikkat çeken başkentlerinden biridir.

Nedenini açıklayalım.

Berlin Tarih ve Kültür Mirası

Öncelikle Berlin’in kendine has bir mimarisinin olduğunu söylemek lazım. Berlin, Dünya Savaşları sırasında yoğun bir şekilde bombalandı, bu yüzden bombalamalardan ve çağdaş, modern binalardan kurtulan tarihi binaların gerçekten eşsiz bir karışımına sahip. Eski mimari, Berlin’in mevcut en büyük sarayı Schloss Charlottenburg‘a ve Alman parlamentosu Reichstag‘a göz atın. Reichstag’ın cam kubbesinden Berlin’in kuşbakışı manzarasını görebilirsiniz. Daha yeni binalar ilginizi çekiyorsa Potsdamer Platz ve Alexanderplatz‘ı kaçırmayın. Bu iki alanda Berlin’in daha ilginç ve modern mimari örnekleri var.

Berlin, heybetli Brandenburg Kapısı da dahil olmak üzere bazı ünlü tarihi yerlere ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, 20. yüzyılın en sembolik yerlerinden biri olan Berlin Duvarı‘nın bölümlerini de görebilirsiniz. Herhangi bir tarih tutkununun Berlin’den asla hayal kırıklığıyla çıkmayacağı aşikardır.

Sanat ve kültüre göre, Müzeler Adası (veya “Museumsinsel“), Alte Nationalgalerie ve Neue Nationalgalerie‘de yer alan birçok ünlü sanat eserine sahiptir. Caspar David Friedrich, çalışmaları Almanya dışında yaygın bulunmayan romantik bir ressamdır. Berliner Filarmoni Orkestrası saygın bir orkestra ve gösteri salonu görülmeye değer.

Birçok insan bunu bilmiyor, ancak Berlin, özellikle Türkiye’den gelen göçmen dalgaları tarafından yaşam ve canlılık ile doludur. Renkli sokak sahneleri, aktif gece hayatı için Schoenburg gibi daha genç, daha bohem semtlerinden bazılarına göz atın .